MELTEM KARAKAŞ
Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması ve açıklanan enflasyon rakamları hakkında açıklamalarda bulunan Kristal İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Erdal Akyazı, “Ülkede günümüz koşullarında sadece asgari ücret değil, ülkedeki tüm maaşlar aylık olarak değerlendirilmeli.”
Türk-İş, 2023 yılı Temmuz ayı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 11.658,05 TL, yoksulluğun bitiş sınırını ise 37.974,11 TL olarak açıkladı. Gıda enflasyonu aylık bazda yüzde 12,38 oldu. TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 47,83 olurken, ENAG yıllık enflasyonu yüzde 122,88 olarak hesaplandı. TÜRK İş’e bağlı Kristal İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Erdal Akyazı, taban fiyatın açlık sınırının altında kaldığı ve açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin açıklama yaptı.
“BU ÜLKEDE ASGARİ ÜCRETİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”
Erdal Akyazı yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Asgari fiyat açıklanınca güzel bir taban fiyat olarak o dönem gündeme getirildi. Topluma doğru bir şekilde tanıtıldı. O zamanlar Türkiye’ye geldiğimizde son iki ayda söyledik. Asgari ücret dedik. bu enflasyonist düzende yok olur erir gider.Tabii o zamanın şartlarında.Diyelim ki ülkeyi yönetenler, buna sahip çıkanlar aleyhimize “Siz olumsuz düşünüyorsunuz” dediler ama şimdi asgari ücret bu kadar. açlık sınırının altında.Aslında yaşanabilir ücretin de altına düştü.Bugün Eskişehir’de konut kiraları 10 bin liranın üzerinde.Bu asgari fiyat konuşulabilir.Hayır.Taban fiyatın artık konuşulması gerekiyor.Ne zaman? son iki aya bakıyoruz akaryakıt zammı 17 liradan 37 liraya geldi.Bu ülkede enflasyon yüzde 100’ün üzerinde ama TÜİK ve ENAG’ın açıkladığı enflasyon kesin.Personel fiyatları yeniden gözden geçirilmeli.
“TÜİK AÇIKLAMALARINI YILLARCA GÖRMEZDEN GEÇİRDİK”
ENAG’ın açıkladığı yıllık rakamlar mevcut piyasa için biraz iyi ama aynı zamanda gerçekçi değil. Son 2 ayda enflasyon yüzde 100. Diğer kalemlerde gıdada aynı, elektrikte aynı, hepsinde yüzde 100’ün üzerinde artış var. Aslında yıllardır TÜİK’in açıklamasını görmezden geliyoruz. Kendilerini inkar ediyorlar. Türkiye’de iktidar bunları seçimden sonra konuşmuyor. Ülke düzelecek deyince düzelecek, daha da kötüye gidecek. Artık yaşanmaz hale geliyor. Yakıttaki artış bariz. Sadece içtiğimiz su şişelerine gelen artışları gösterecek olursak onlar bile yüzde 100 artmış durumda. Enflasyon ne ENAG ne de TÜİK için gerçekçi değil. Sokak enflasyonunda yaşıyoruz.
“ARTIK TÜRKİYE’DE AYLIK ASGARİ ÜCRET BELİRLENMELİ”
Türkiye’de artık asgari ücret aylık olarak belirlenmeli. 6 ay boyunca asgari ücret belirlenmemeli. Türkiye’de her şey aylık, günlük belirlenir. 11 bin 400 lira yerinde durmadı. Taban fiyat arttı. Konut kiraları, gıda arttı, akaryakıt arttı. Hepsi arttı. Taban fiyat gitti. Konut kiraları yerde olduğu gibi mi kalıyor? Bu enflasyonist düzende asgari fiyatın aylık olarak açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü 3-4 yıl önce Maliye Bakanı bir açıklama yaptı; Türkiye’de bazı şeyleri sıfırlayacağız” dedi. Hedef enflasyon yüzde 20 iken bugün yüzde 58 diyorlar. Türkiye’de enflasyon hiçbir zaman hedef olmadı. Yurt dışından para almak için tüm varlıklarımızı satıyorlar.
“GRAM AZALDI, FİYATLAR YÜKSELDİ”
İki ay önce 19.94 olan akaryakıt bugün 37 liraya ulaştı. Bu her şeye yansıyacak bir artış. 400 gram ekmek 200 grama düşürüldü. 7 liraydı. Kilosundan çaldılar 7 liraya geldi. Marketlerden aldığımız gıdalara bakıyoruz. Ağırlıklar düşürüldü, fiyatlar yükseldi. Ağırlığı çalıp fiyatı yükseltiyorlar. İnsanların yüzlerine bakarak alay ederler. Tüm pazarları gezin ve tüm işlerin ağırlıklarının indirildiğini görün. İşverenler ülkede yapılan her işin arkasına kendi zamlarını koyuyorlar. Çanta gecikti. ‘Poşetin bedelini piyasa ödeyecek’ diyorlar. Piyasalar bunu işlere yansıtmayacak mı? Bu yine artış olarak karşımıza çıkacaktır. Dolayısıyla bu ülkede sadece taban fiyatın değil, ülkedeki tüm fiyatların da günümüz kurallarında aylık bazda değerlendirilmesi gerekiyor.
